-
1 mecbur
обя́занный* * *принуждённый, вы́нужденный, обя́занныйmecbur etmek / tutmak — вынужда́ть, принужда́ть
kalmağa mecburum — я вы́нужден оста́ться
См. также в других словарях:
mecbur tutmak — (birini) zorlamak, yükümlü saymak, mecbur etmek Memleketin büyük menfaati, beni bu yolda harekete mecbur tutuyordu. Atatürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
mecbur — sf., Ar. mecbūr 1) Herhangi bir konuda yükümlü, bir şeyi yapmak zorunda olan Biz toprağımızdan düşmanı atmaya mecburuz. R. E. Ünaydın 2) esk. Bağlı, düşkün, tutkun Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller mecbur etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
FARZ-I AYN — Herkesin yapmaya mecbur olduğu farz. Namaz kılmak, yalan söylememek, imân etmek, oruç tutmak gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük